Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Zayıflamaya başlayan ihracatın ilacı "komşu"da

Zayıflamaya başlayan ihracatın ilacı "komşu"da
Publication: Dünya İletişim Ajansı - Haberler
Dünya Gazetesi

Ocak 8, 2009  


 İSTANBUL - Türkiye, global ekonomik krizle birlikte daralan ihraç pazarlarına
alternatif çözümler ararken, ihracatçıya, "Komşulara daha fazla eğilelim" çağrısı
geldi. Türk ticaretinin kapılarını dışarıya açma misyonunu üstlenen Dış Ekonomik
İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) bünyesinde bulunan iş konseylerinin başkanları, "kriz
ortamında uzak pazarlar yerine, yanı başımızdaki potansiyeli daha iyi kullanalım"
uyarısında bulundu.

Irak, yanı başımızdaki en büyük potansiyel pazar

Türk-Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy,  Irak'a, başta gıda olmak üzere, inşaat
malzemesi, makine ile petrol türevlerinin her alanında ürün satılabileceğini söyledi.
Irak'ın özellikle gıda alanında Türkiye'den kuru bakliyata kadar her türlü gıda
ürününü devlet eli ile almaya hazır olduğunu bildiren Aksoy, bunun dışında inşaat
malzemesi sektörünün hemen her alanındaki ürünleri satabileceğimizi ve bu alanda çok
büyük bir pazarın Türkiye'yi beklediğini bildirdi. Aksoy, ayrıca 2006 yılında ihraç
ve ithali yasaklanan petrol türevleri yasağının kalkmasıyla, bu alanda 2 milyar
dolardan fazla bir pazar oluşacağını iddia etti. Sanayileşme için büyük bir arzu
duyan Irak'ın makine ve makine aksamları konusunda da büyük bir alıcı olduğuna dikkat
çeken Aksoy, "Bu alanlarda Irak ile ticaret yapmak isteyen her işadamına konsey
tarafından yüzde 100 gerekli yardımın yapılacağını da sözlerine ekledi.

Krizi, zeytinyağı ile fırsata çevirebiliriz

Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı Selim Egeli ise komşumuz Yunanistan'a tekstil, gıda ve
demir-çelik alanında daha fazla yoğunlaşmamız halinde bu ülkedeki pazar payımızı
büyütebileceğimizi söyledi.

Ülkede deniz ürünleri gibi gıdanın birçok spesifik sektöründe fırsat olduğunu
söyleyen Egeli, bunun dışında tekstil ile demir çelikte de krizin yarattığı
'yakınlık' avantajını kullanabileceğimiz uyarısında bulundu. Söz konusu kriz
ortamının bu ülke ile özellikle 'zeytin' ve 'zeytinyağı' alanında mutlaka bir fırsata
çevrilmesi gerektiğinin altını çizen Egeli, şunları kaydetti: "Bu ülke, özellikle
zeytinyağında bu sektörü çok önceden fark ederek, kendi markasını yaratmış bir ülke.
Şimdi biz de komşuluk avantajını kullanarak, bu sektörde faaliyet gösteren firmalarla
iyi ortaklıklar kurup, dünyada pek çok pazara açılabiliriz."

Rusya için mutlaka 2010'a hazırlanmalıyız

Türk-Rus İş Konseyi Onursal Başkanı Turgut Gür de şu anda ekonomik kriz nedeniyle
gümrük vergilerini artırarak, kendini korumaya alan Rusya'da 2010'un ilk çeyreğinde
büyük bir canlanma başlayacağı uyarısında bulundu. Gür, "Mutlaka bu yıla hazır
olmalıyız" diye konuştu. Rusya'nın 140 milyonluk nüfusuyla Türkiye için her sektörde
büyük bir pazar olduğunu vurgulayan Gür, bu pazardaki müşterilerin de harcama
kapasitesinin yüksek olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin bu zamana kadar Rusya'da bir
dağıtım ağı oluşturamamasının en büyük eksiklik olduğunu iddia eden Gür, "Ancak
bundan sonra çok dikkatli ve koordineli çalışarak, bu pazarı kaptırmamalıyız" dedi.
Bunun için öncelikle bir dağıtım ağı kurarak, Rusya'nın içlerine yayılmamız
gerektiğini vurgulayan Gür, bunun dışında gümrük dışı antrepo sistemiyle de en
azından malın vergisini, 'sattıktan sonra' ödeme şekline geçiş yapmayı başarabilmemiz
gerektiğini kaydetti.

Her türlü tüketim ürünü Azerbaycan'da satılır

Türk-Azeri İş Konseyi Başkanı Cengiz Gül ise, Azerbaycan'da tüketim ürünleri ile
tekstil, inşaat malzemeleri gibi sektörlerin, Azerbaycan için oldukça iyi bir pazar
olduğunu söyledi. İnşaatta tüm dünyada yaşanan arz fazlasının Azerbaycan'da da
yaşandığını ancak, bunun yanı sıra ihtiyacında bulunduğunu kaydeden Başkan Gül,
"Örneğin Karabağ'daki savaştan on binlerce kişi kaçarak, Bakü'ye geldi. Şimdi bu
insanların barınma ihtiyaçları yavaş yavaş hasıl olmaya başladı" diye konuştu.

Krizden çok etkilenmeyen Suriye, büyük potansiyel

Türk-Suriye İş Konseyi Başkanı Ruhsar Pekcan ise kapalı bir toplum olan ve krizden
fazla etkilenmeyen ülke Suriye'nin Türk ihracatçısı ve yatırımcısı için büyük bir
potansiyel oluşturduğunu iddia etti. Ülkenin son yıllarda özellikle Körfez
ülkelerinden gözle görülür bir yatırım çektiğini belirten Pekcan, Arap ülkeleri ile
Gümrük Birliği anlaşması olan bu ülkeden, 200 milyonluk Arap nüfusuna ulaşma imkanı
olduğunu söyledi. Suriye'de alt ve üstyapı yatırımlarının henüz bir durgunluğa
girmeden hızla devam ettiğini bildiren Pekcan, "Türk ihracatçısının, inşaatın alt ve
üstyapı olmak üzere her alanındaki ürünlere ağırlık vermesi gerekir. Çünkü bu
alandaki potansiyel halen çok büyük. Özellikle çimento talepleri oldukça fazla. Tabii
hızla artan üstyapı inşaatları mobilya ihtiyacını da doğuruyor. Bunun dışında
kimyasallarla ilgili kendi tesisleri yetersiz olduğundan, bu konuda da büyük bir
pazar var" diye konuştu.

Pekcan, Suriye'de ayrıca turizm alanında çok büyük işbirliği imkanları da bulunduğuna
dikkat çekti.

Bulgaristan'da inşaat patlayacak

Türk-Bulgar İş Konseyi Başkanı Yalçın Egemen ise kuzey batı komşumuz ve ülkemizin
Avrupa'ya açılan ana kapılarından biri olan Bulgaristan ile ticaret hacmimizin, 2008
yılında dengeli bir şekilde 5 milyar dolara ulaştığını hatırlattı. Bulgaristan'da
Türkiye için tekstil elyafı ve mamulleri, demir-çelik, giyim eşyası ve aksesuarları,
elektrikli makine ve cihazlar, kara ulaşım araçları, metaller ve mamulleri,
makineler, kağıt, karton esaslı mamuller gibi bitmiş ürün ağırlıklı bir pazar
bulunduğu bilgisini veren Egemen, ülkenin ayrıca konut inşaatı, termal turizmi, SPA,
sağlık ve tarım sektörlerinde yatırımlara açık olduğunu söyledi. Özellikle kriz
atlatıldıktan sonra, konut sektöründe büyük bir açık olacağına dikkat çeken Egemen,
bugünden bu alan için harekete geçmenin Türkiye'nin çıkarları açısından son derece
önemli olduğunu bildirdi

Romanya'da yerel ortaklarla iş yapın  

Türk-Romanya İş Konseyi Başkanı Ersin Altınordu ise, Türkiye'nin 1996 yılından beri
Romanya'da hemen her türlü sektöre girdiğini bildirdi. 2009'da tüm dünyada olduğu
gibi Romanya'nın da ekonomik alanda yeni bir yapılanmaya gireceğini ve koruma
duvarlarının artacağını hatırlatan Altınordu, Türk işadamlarının bunu aşmak için
oradaki yerel ve sağlam ortaklarla işbirliğine girmesi gerektiğini kaydetti.
Altınordu, "NATO çerçevesinde savunma sanayiinde bir işbirliği yapılabilir. Bunun
dışında otomotiv yan sanayi konusunda belli talepler var. Ve mobilya sektörümüz
burada yatırıma girebilir. Beyaz eşyada ise, bu ülkeye Arçelik'ten başka giden olmadı
ve ben, bu alanda da Romanya'da bir fırsat olduğunu düşünüyorum" ifadelerini
kullandı.

Gürcistan'da savaştan sonra ihtiyaç arttı

Türk-Avrasya İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve Türk-Gürcü İş Konseyi Başkanı
Tuğrul Erkin de Gürcistan ile Türkiye'yi ve Türkçeyi iyi bilen yeni başbakan
Mgaloblişvili nedeniyle yeni bir dönemi girildiğini hatırlattı. Yeni başbakanın, son
toplantıda Türkiye ile ticarette cesaret verici sözler söylediğini vurgulayan Erkin,
bunun Türkiye için büyük bir şans olduğunu ifade etti. Erkin, iki ülke arasında Hopa
gibi bir bölgede 'serbest bölge' kurulması yönünde çalışma yaptıklarını söyledi. Bu
yolla Gürcistan'dan getirilen ve nihai olmayan ürünlerin işlenme veya ambalajlanma
yoluyla başka ülkelere ihracının da çok basitleşeceğini belirten Erkin, "Navlun ve
gümrük ücretleri yüksek. Bunun için örneğin, Gürcistan'dan işlenmiş olarak gelen
ürünleri mesela şarabı depolarla taşıyıp, burada şişeleyip, başka ülkelere ihraç
etmek iki ülke için de son derece rantabl olacak" diye konuştu. Gürcistan'da savaştan
sonra ekonomik hayatın oldukça zedelendiğini ancak, talebin de arttığını belirten
Erkin, tekstil, hazır giyim, gıda malzemeleri basit makine, araç gereçler, ev
eşyaları, mobilya, beyaz eşya, mutfak ekipmanları alanında bu ülkede talep olduğunu
ve Türk ihracatçısının bu alanlarda yoğunlaşmasının son derece faydalı olacağını
söyledi.  

Özbekistan, büyük potansiyel barındırıyor

Bunun dışında Avrasya bölgesinin tümünde çok potansiyel bulunduğunu, ancak bu
bölgeyle ticaretimizin az olduğunu savunan Erkin, şunları kaydetti: "Mesela bölgede
20 milyondan fazla eğitimli nüfusu olan bir Özbekistan var ki Orta Asya'daki
devletler içinde en ciddi devlet düzeni ve bürokrasisine sahip bir ülke. Orada pamuk
ve çok kaliteli madenler var. Burada beyaz ve kahverengi eşya, tekstil, deri-deri
mamulleri, makine ve aksamları, inşaat malzemeler ve otomotivde inanılmaz talep var."

Bir Ermenistan tek başına tüm Doğu'yu kalkındırır

Türk-Ermeni İş Geliştirme Konseyi Başkanı Kaan Soyak da şu anda kapılarımızın kapalı
olduğu Ermenistan'la ilişkilerin geliştirilmesi halinde tüm Doğu ve Güneydoğu'nun
kalkınacağını iddia etti. ABD ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerin ticaretinde en büyük
payın komşulara ait olduğunu hatırlatan Soyak, "Bugün komşularımızın bir çoğu
'enerji' ülkeleri ve biz ne yazık ki bu zamana dek bu fırsatları değerlendiremedik"
diye konuştu. Türkiye'nin Ermenistan'a direk ihracatı bulunmadığını ve bu ülkeye ürün
sevkıyatının İran ve Gürcistan üzerinden yapıldığını anımsatan Soyak, Ermenistan'ın
gıdadan tekstile ve inşaat malzemesine kadar her türlü Türk ürününe ihtiyacı olduğunu
ve sınırların kapalı olmasının maliyetleri yüzde 30 artırdığını vurguladı.

Ermenistan'ın, küçük bir ülke gibi gözükse bile 'diaspora' yüzünden çok büyük bir
potansiyele sahip olduğunu belirten Soyak, diasporadan bu ülkeye yılda 100 ile 150
milyon dolardan fazla nakit para girdiğini ve bu miktarın yastık altında tutulduğunu
bildirdi. Söz konusu diasporanın ABD ve AB yine her yıl kendi ülkelerini ziyarete
geldiğini belirten Soyak, şunları söyledi: "Bu insanların çoğu da Anadolu kökenli ve
gelmeden önce Doğu ve Güneydoğu illerini ziyaret etmek istiyor. Ancak oradan direkt
geçemedikleri için vazgeçiyorlar. Bu büyük bir turizm potansiyeli demek. Bugün
kapıları açın, yarın hemen gelirler. Her gelen bir Ermeni'nin günde en az 100 dolar
harcadığını düşünün. Ben iddia ediyorum ki, Doğu ve Güneydoğu'ya yılda ilk etapta 300
milyon dolar para akar. Ayrıca bu insanlar ABD ve AB'de tekstil ve gıda sanayinin
yarısından fazlasını elinde tutuyor. O kişilerle yapılacak işbirliğini de göz önünde
bulundurduğunuzda, potansiyelin ne demek olduğu anlaşılacaktır."

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Mayıs , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2 3 4
5 6 7 8 9 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net