Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Yeni Kitaplar: Modern Türkiye'nin Şifresi

RADİKAL > Kitap
Balkanları terk ettiler
01/08/2008

Devleti ‘ulusal’ sınırlara çekmeye karar veren İttihat ve Terakki, Türk nüfusun az olduğu Balkanlar için savaşmayı anlamsız buluyordu. Savaş öncesi iktidarı terk edip yetenekli subayları bölgeden uzaklaştırdı ve Balkanlar’ı kaderine bıraktı

MEHMET ALİ GÖKAÇTI  


Modern Türkiye’nin kuruluşuna giden yolun başlangıcı resmi tarih yazınında sürekli olarak 1923’e işaretlense de, aslında bunun böyle olmadığı ve sürecin Osmanlı dönemine uzanan bir boyuta sahip olduğu aşikârdır. Özellikle de 1908’de İkinci Meşrutiyet’in ilanının ardından başlayan yeni dönem hem siyasal, hem ekonomik, hem de toplumsal etkileri itibarıyla önceki dönemlerden büyük farklılıklar arz eder. Bir başka şekilde ifade etmek gerekirse Meşrutiyet öncesinde klasik Osmanlı yönetim anlayışına sahip devlet adamları tarafından kendine özgü bir usulde çevrilen yönetim çarkı artık yeni bir yönetici kuşağının eline geçmiştir.
Onlar için önemli olan çarkın selametle dönmesi değildir. Esas amaç artık çok gerisinde kaldıkları bir dünyayı yakalama çabasıdır. Değişen dünya koşullarına bir an önce uyum sağlamanın gereğine inanmıştır bu genç yöneticiler. Temel hedefleri değişime ve dönüşüme bir an önce ayak uydurabilmektir. Yoksa geleceğin dünyasında var olamayacaklarına inanmaktadırlar. Ya da en azından söz sahibi olamayacaklarına inanmışlardır bir kere.
Bu sebeplerdir ki, mevcut devlet çarkını önceki dönemin Osmanlı devlet adamları gibi ihtiyatla ve dikkatle çevirmek yerine darmadağın edercesine döndürmeyi yeğlerler. Zaten bu çarkın nasıl dönerse dönsün artık bir işe yaramayacağını düşünmektedirler. O yüzden de dışarıdan bakıldığında kimilerine düşüncesizlik gibi gelen kimilerine de ihtiyatsızlıkla bütünleşmiş bir bilgisizlik görünümü veren girişimlerin içinde yer aldılar.

Balkanlar kaderiyle baş başa
Halbuki bu genç insanlar Osmanlı Devleti’nin mevcut haliyle devrini kapadığına çoktan iman etmişlerdi bile. Onlar yeni bir yapılanmanın zaruretine çoktan kanaat getirmişlerdi. Asıl önemli olan bunun nasıl yapılacağıydı. Eskinin varlığını koruması onlar adına çok da fazla bir şey ifade etmemekteydi. İşte bu anlayış doğrultusunda 1908 sonrasında yürürlüğe konulan politikalar sonuçları itibarıyla Cumhuriyet dönemini de içerecek tarzda toplumun ve devletin geleceğini şekillendirecekti. Bilhassa Balkan Savaşı’nın ardından ortaya çıkan tablo bu yeni yapılanmanın bir anlamda miladını oluşturacaktı.
Ancak Fuat Dündar’ın Modern Türkiye’nin Şifresi başlıklı kitabında dile getirilen bir iddia bu sürecin tesadüfler sonucu ortaya çıkmadığını göstermesi açısından son derece çarpıcı bilgileri içeriyor. Dündar’ın birtakım sorular eşliğinde dile getirdiği bu iddia devletin öncelikle ulusal sayılacak sınırlara çekilmesini öngörmekteydi. Bu iddiaya göre Müslüman ve özellikle de Türk nüfusun olmadığı coğrafyalarda bizim toprağımızdır diye direnmenin ve Anadolu insanını buralarda kırdırmanın bir mânâsı yoktu. Öyleyse buralardan bir şekilde çekilmek gerekecektir. Ancak bunun yapılabilmesi için ortada herkesin kabul edeceği mazeretlerin de olması gerekir. Bu iddiaya göre Balkan Savaşı öncesinde İttihatçılar çok sevdikleri iktidar koltuğunu muhalefete bırakırlar. Ve pek çok yetenekli subay aynı dönemde sonuç alamayacaklarını bilseler de, Trablusgarp’a giderler. Dolayısıyla Balkanlar artık kaderiyle baş başadır. Bu kaderin nasıl bir trajediyle yazıldığıysa Balkan Savaşı’nın sonunda görülecektir. Devletin koruyabileceği ve varlığını sorunsuz sürdürebileceği sınırlara çekilmesinin ardından sıra etnik bir bütünlük sağlamaya gelecektir. İşte elimizdeki kitabın esas konusunu da bu bütünlüğün nasıl ve hangi yöntemler kullanılarak kurulduğu oluşturmakta.
Bu süreçte önce Osmanlı İmparatorluğu’nun etnik haritası çizilir. Tebaanın etnik kökenlerine göre hesaplandığı, yerleşim alanlarının nasıl yeniden biçimlendirileceğinin sorgulandığı bir dönemeçtir bu aşama. Ardından da İttihat ve Terakki, Osmanlı Devleti’nin dinsel cemaatlere yönelik olarak kullandığı izleme metotlarını geliştirip, bir anlamda modernleştirerek etnik kimlik temelli araştırmalar haline getirir. Nüfus sayımlarının ve istatistik verilerin kullanılmasıyla hayata geçirilen bu politikalar aynı zamanda dönemin anlayışını da çok iyi yansıtacak bir özelliğe sahiptir. Yani bilimselliği. Bir yanda etnik köken araştırmalarındaki bilimselliğin cazibesi ve etkileme kudreti, diğer yanda milliyetçi politikaların harita, etnografya ve topografya üzerinde sınandığı mühendislik faaliyetleri eşliğinde 1913-1918 yılları arasında imparatorluk nüfusunun bileşimini köklü bir değişime uğrar.
Fuat Dündar, bu çalışma kapsamında İttihat ve Terakki’nin raporlar, kitaplar, araştırma heyetleri ve dergilerle biçimlendirdiği; nüfus kompozisyonuna dair tüm verilere dayanarak uygulamaya koyduğu ve en uzak bölgelerde en ince ayrıntısına kadar telgraflarla izlediği iskân politikalarını inceliyor. Rum, Bulgar, Ermeni, Kürt, Yahudi, Nasturi ve Süryanilere yönelik yer değiştirme, mübadele, tehcir, yeniden iskân etme siyasetinin hangi amaçlara dayandığını, bu amaçların nasıl biçimlendiğini ve kimler tarafından uygulandığını araştırıyor. Belge, harita, nüfus verileri, telgraflar ve şifreli emirlerle sürecin nasıl idare edildiğini de ortaya koyuyor.
Bu araştırma Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşmasında, coğrafyanın güvenilir unsurlarla nasıl tahkim edildiğini bize gösteriyor. Beraberinde İttihat ve Terakki’nin yürürlüğe koyduğu milliyetçilik projesi önemli belgelere dayanılarak anlatılıyor. Bununla birlikte Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devreden etnografik mirasın ve bakış açısının ne olduğu da çarpıcı bir biçimde sergileniyor. Kürt sorunu başta olmak üzere etnik sorunlara dayanan meselelerde yaşadığımız açmazların kaynağı bu araştırmayla yüz yıl önceki örneklerden hareketle deşifre ediliyor. Bir başka ifadeyle Fuat Dündar modern Türkiye’nin sorunlu tarihinin şifresini veriyor bizlere. Çözümün ve çözümsüzlüğün uzun tarihsel birikime bakarak nereden geçtiğini görebilmek açısından.

MODERN TÜRKİYE’NİN ŞİFRESİ
İttihat ve Terakki’nin Etnisite Mühendisliği (1913-1918)
Fuat Dündar
İletişim Yayınları
2008, 536 sayfa, 28 YTL.

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Mayıs , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2 3 4
5 6 7 8 9 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net