Anadolu Ajansı
Kasım 6, 2008

GÜNEYDOĞU AVRUPA EKONOMİ FORUMU
- İhvan Radoykov bildiriyor - Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim
Turhan, "Kimse krize karşı aşılı değildir" dedi. Bulgaristan'ın başkenti
Sofya'da düzenlenen 10. Güneydoğu Avrupa Ekonomi Forumuna katılan
Turhan, Güneydoğu Avrupa, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği'nin önde gelen
ekonomi uzmanı ve bankacılarının katıldığı forumun "Global Finans Krizi
ve Güneydoğu Avrupa Ülkeleri" konulu ilk paneline katıldı. Turhan,
Türkiye'nin, global finansal krizin etkisini azaltmak için aldığı
önlemleri anlattı. Panelin ardından A.A muhabirinin sorularını
yanıtlayan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan, küresel
düzeyde yaşanan finansal krizle ilgili olarak, kimsenin krize karşı
aşılı olmadığını belirterek, ''Yaşadığımız küresel sorun, gelişmiş
ülkelerdeki problemlerden kaynaklanırken bu finansal stres ve gerilim
bütün dünyayı etkiliyor. Gelişmekte olan ülkeler, özellikle Güneydoğu
Avrupa ülkeleri ve Türkiye de bunun dışında değil" dedi. Küresel
platformda, düzlemde, ölçekte likidite sorununun yaşanması sebebiyle
finansman imkanlarının daraldığını söyleyen Turhan, Türkiye'deki
kuruluşların finansman temininde hem miktar bulmakta zorlanmaları hem
de daha yüksek fiyattan bunu temin etmeleri şeklinde olduğunu kaydetti.
Merkez Bankası'nın, bu sorunlar ortaya çıktığı zaman "krizle mücadelede
ilk yapılması gereken en önemli şeyin güven kaybını önlemesi olduğunu"
bildiren Turhan, bunun için daha krizin başında, 1990'larda faal olan ve
2001 krizinden sonra 2002'de kapatılan döviz depo piyasasının yeniden
açıldığını anımsattı. Turhan, "Bunun en büyük avantajı şu oldu;
Likidite var fakat bunu, bankaların arasında işlem yapmalarını
sağlayacak güven yok. Merkez Bankası burada bu güveni adeta garanti
etti. Bankalar, kendi aralarında işlem yapmaya başladılar" diye konuştu.
Merkez Bankasının döviz kuru ile ilgili hiçbir taahüdü olmadığına işaret
eden Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buradaki problem, güven kaybına
bağlı olarak bir anda derinliğin yok olmasıdır. Oysa etkin işleyen bir
piyasa ekonomisi için bütün piyasaların işlemesi gerekir. Merkez Bankası
da bu piyasanın ortadan kaybolmayacağını göstermek amacıyla son derece
sınırlı miktarda bir döviz satış ihalesi başlattı. Bunun da serbest
kur rejimi, dalgalı kur rejimi ile herhangi bir çelişkisinin olmaması
için burada bunu, miktarı önceden belirlenmiş şeffaf ihaleler yöntemi
ile yaptık. Bu kadar küçük bir müdahale bile yeterli oldu ve piyasa
yeniden işlemeye başladı." -DÖVİZ KURU- Vatandaşlara, kriz ortamında
yapacakları finansal tercihleri konusunda tavsiyede bulunan İbrahim
Turhan, "vatandaşlarımızın Türk Lirasını esas almaları her zaman
ekonomimizin sağlıklılığı açısından tavsiye edilecektir" dedi. ''Doların
yükseliş trendi daha ne kadar sürecek?'', şeklindeki soru üzerine
Turhan, "Merkez Bankacıları kurla ilgili hiçbir zaman tahminde
bulunmazlar. Özellikle bizde serbest dalgalı kur rejimi uygulanmakta.
Burada kurun seviyesini döviz arzı ve döviz talebi belirler" diye
konuştu. "Biz, Merkez Bankası olarak her zaman şunu diyoruz; Türk
parasını esas almak gerekir" diyen Turhan, "Döviz geliri olmayanların
dövizle borçlanmaması gerekir. Bunu öteden beri söylüyoruz.
Söylemimizin ne kadar isabetli olduğu da ortaya çıktı. Mümkün mertebe
Türk Lirasına döndüğümüzde tek sorunumuz enflasyon olacak ki,
enflasyonla başa çıkmaya kararlıyız" dedi. (İVO-YIL)