Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Fener Rum Patrigi Bartholomeos: Fakülte pesinde degiliz...

Fener Rum Patrigi Bartholomeos: Fakülte pesinde degiliz...
Heybeliada'da meslek yüksekokulu açilsin
mILLIYET 02-12-2005

"YÖK Baskani Teziç, 'Sizin okulunuz bize bagli degil, eskiden oldugu gibi Milli Egitim'e bagli. Devlet isterse yarin sabah açabilir' dedi. Ruhban okulu, meslek yüksekokulu olarak açilabilir"

SOHBET ODASI
DERYA SAZAK


DERYA SAZAK: Ruhban okulu 1971'de niye kapatildi?
BARTHOLOMEOS: Bizimki azinlik meslek okuluydu. Üniversite muadili degildi. Kapatilmamaliydi. Milli Egitim Bakanligi'nin bize verdigi diplomada bir not vardi, liseden sonra bir sene mesleki tahsil görmüs sayilir, diye. Bugün istenirse 24 saatte açilabilir. Milli Egitim Bakani Hüseyin Çelik, 'Yarin açilabilir' diyor... YÖK Baskani Prof. Erdogan Teziç patrikhaneye geldi, 'Sizin okulunuz bize bagli degil, eskiden oldugu gibi Milli Egitim'e bagli, 1951'de onaylanmis yönetmelik çok iyi hazirlanmis' dedi. Hiçbir hukuki engel yok.

Lise kismi açik...
Devlet kapatmadi ama ögrenci kalmayinca masrafli olmaya basladi, su anda fiilen kapali sayilir. Sonuçta burasi din adami yetistiren bir okul. Belli bir disiplin gerekiyor. Manastir bir yasam tarzidir. Ruhban okulunda sadece akademik seviyede ders verilmiyor, kilisede sabah aksam duamiz var, ayinlerimiz oluyor. Benim okudugum yillarda aksam duasindan sonra tepeden mecburi yürüyüs vardi. Top oynardik. Yatili okul arkadasligi baskadir. Dostluklar bugün de sürüyor. Italya, Almanya, Belçika metropolitleri benim arkadaslarim, Avustralya baspiskoposu okulumuzdan mezun.

Siyasi iktidarlar geçmiste söz vermisler.
Özal yasamis olsaydi okul çoktan açilmis olacakti.

Atina'da cami açilsin
Basbakan Erdogan'in tutumu nasil? AKP hükümeti de olumlu bakiyor mu?
Basbakan'i ziyaret ettim. Sayin Erdogan, Atina'da iken umut verdi. Okul konusunu açtigim zaman, Atina'da cami olmamasini hatirlatti. Binlerce Müslüman var.

Siz ne düsünüyorsunuz cami konusunda?
Atina'da da cami açilmali, çünkü diplomatlar var, isadamlari gidip geliyor, olimpiyatlarda Müslüman sporcular geldi. Maalesef bugüne kadar cami yapilmadi. Ancak bu sorunun Istanbul'daki ruhban okuluyla alakasi yok. Biz Türk vatandasi olarak hakkimizi istiyoruz. Türk-Yunan iliskileri ve mütekabiliyet bize çok zarar verdi. Bati Trakya'da 120 bin Müslüman Türk var, Istanbul'da 3 bin Rum. Hâlâ mütekabiliyetten bahsediyoruz. Hangi mütekabiliyet?

AB sürecinde Türkiye'nin üyeligini destekliyorsunuz.
Türkiye'nin AB perspektifini her zaman destekledim. Öncelikle Türkiye için ve Türk milleti için çok hayirli olacagina inandigim için. Ikinci olarak azinliklarin ve patrikhanenin durumu gelisecek, daha rahat olacak. Kisitlamalar, haksizliklar olmayacak.

Okul meselesi nerede takiliyor?
Siyasi irade yok bence... Milli Egitim Bakani en yetkili sahistir. Iki sene önce Fener'de Kirmizi Mektep'te konusurken herkesin önünde dedi ki, 'Ruhban okulunun tekrar açilmasi önünde hukuki bir engel yoktur.' Demek ki bir yere takiliyor.

Fakülte degil meslek okulu
Devlet mi?
YÖK Baskani Teziç, bana 'Devlet isterse okulunuzu yarin sabah açabilir' dedi. Biz fakülte pesinde degiliz. Ruhban okulu, meslek yüksekokulu olarak açilabilir.

AB sürecinde Bati'nin dayatmasiyla Türkiye'nin ulusal güvenligini ilgilendiren konularda ödün verildigi kaygisi var.
Bizim azinligimiz Lozan'la zaten taniniyor, kilise asirlardan beri mevcuttur. Heybeliada'ya 100 talebe gelse koskoca Türk devleti bunlari kontrol edemez mi? Bir yaramazlik yapacak olursa talebeler, tut kulagindan sinir disi et, o kadar kolay. Zaten ikamet izni alinacak emniyetten, açikken de Milli Egitim'den müfettisler geliyordu. Devletin denetimi her zaman oldu. Özerklik, imtiyaz istiyormusuz, yok böyle bir sey. Okulumuzun kapisinda TC Milli Egitim Bakanligi tabelasi duruyor.

Çaglayangil'in anisi
Devlet isteyince neler olmaz ki? 1948'de ABD Baskani Truman'in uçagiyla Istanbul'a gönderilen Athenagoras, patrik olmak için zorunlu Türk vatandasligina geçirilerek göreve baslatilmis. Nüfus kâgidini sonradan Disisleri Bakani olan Ihsan Sabri Çaglayangil Istanbul Emniyet Müdürlügü'nde Siyasi Daire'nin baskanligini yaparken Ankara'dan gelen talimatla hazirlatmis. Patrige Yanya'dan TC vatandasi kimligi çikarilmis. Soguk Savas yillarinda böyle seyler normalmis!
O zaman ABD, Türkiye ve Yunanistan Athenagoras'in patrikliginde anlasmislar. Simdi cemaatimiz azaldi, Ankara'ya bir mektup yazdim ve Sen Sinod Meclisimiz adina hükümetten sunu istedik. Benden sonraki patrikler herhangi bir devletten, herhangi bir vatandaslik statüsünden olabilsin. Seçildikten sonra Türkiye Cumhuriyeti ona vatandaslik verecek.

Patrik seçiminde TC vatandasi olma zorunlulugu kalksin, istiyorsunuz.
Iskenderiye Patriginin seçiminde Misir hükümeti hiçbir sinirlama koymuyor, Uganda, Kenya uyruklu olabiliyor, çünkü Iskenderiye Patrigi bütün Afrika kitasi için görevlidir.

Ruhban okulunun açilisini görmek ayrilmadan önce bir misyon olmali.
Onu yarin görmek isterim, sahsi bir prestij meselesi degil, kilisemizin ihtiyaci oldugu için. Istanbul Patrikhanesi, Ortodoks âleminde birinci makamdir ve kendi din adamlarini yetistirmek, yarinini garanti almak imkânindan mahrumdur. Arnavutluk'ta, Finlandiya'da küçük çapli okullar var ama yetmiyor. 300 milyonluk Ortodoks âleminden söz ediyoruz. Amerika'da 3 milyon kisi var, ABD Baspiskoposu'nu biz tayin ediyoruz.

Bir bardak suda firtina
Ekümenlik demek bu mu?
Otosefal (bagimsiz) kiliselerin disindaki Ortodokslar Istanbul Patrikhanesi'ne baglidir.

Türkiye, kabul etmese de dinen ekümenlik geçerli diyorsunuz.
De facto bir durum, 6. asirdan beri bu unvani kullaniyor Istanbul Patrikligi. Bizans, Osmanli ve Cumhuriyet dönemlerinde kullanilan bu unvan bugün niye sorun oluyor? O kadar çok sey söyleniyor ki Bartholomeos, ekümenligi istiyor, empoze ediyor diye. Hayir. Hiçbir sey istemiyorum. Çünkü bu zaten mevcuttur.

Lozan'a göre durum nedir?
Lozan tutanaklarinda Inönü'den sonraki Türkiye delegesi Riza Nur, 'ekümenik patrikhane' diye konusuyor, anilarinda var. Bunlarin hepsi yazildi. Bir bardak suda firtina kopariliyor. Okulun açilmasina izin istiyoruz. Dünyadaki Ortodokslarin merkezi Istanbul Patrikhanesi'nin burada olmasi bir imtiyaz, Türkiye için bir iftihar meselesi olmali. Sayin Erdogan kalkip Ispanya'ya gidiyor. Medeniyetler ittifaki üzerinde konusuyor.

Okulun kapali tutulmasi Türkiye'nin AB üyelik sürecini nasil etkiler?
Zorlastiriyor. Görüyorsunuz iste AB temsilcileri iki de bir 'Okulu açin' diyor. Çünkü AB kriterlerine uygundur, din özgürlükleriyle bagdasmaktadir. Amerika da istiyor.

AIHM'ye Büyükada davasi

Azinlik mülkleriyle ilgili tartisma var.
Söz verdiler ama yasa henüz çikmadi. Vakiflar Genel Müdürlügü yalniz Rumlara karsi degil Ermenilere, Süryanilere, Katoliklere karsi da büyük haksizliklar yapmis oldu. Bir örnek vereyim: Büyükada Rum Patrikhanesi bizim malimiz, gerek padisahtan, gerekse Türkiye Cumhuriyeti'nden tapu senedimiz olmasina ragmen elimizden alinmak istendi. Mecburen AIHM'ye basvurduk ve konu oradadir. Inaniyoruz ki davayi kazanacagiz.
Benim memleketim olan Gökçeada'da araziler istimlak edildi devlet aldi. Hazine'ye geçen mallarin bir kismi üçüncü kisilere satildi. Rumlardan alindi baskalarina satildi. Simdi Avrupalilar soruyorlar, niye iade etmiyorsunuz? Etmeyecekseniz, tazminat verin.

AB sürecinde Türkiye'nin gelecegi ve yeni Avrupa kimligiyle söylesiyi noktalayalim. Yeni Papa basta, Türkiye'nin üyeligini Avrupa'nin tarihi çekirdegini olusturan Hiristiyan kültürüne aykiri bulan ciddi bir çogunluk var. 11 Eylül sonrasinda 'medeniyetler bulusmasi' düsüncesi destek bulsa da, AB'nin doguya dogru genislemesine karsi çikan çevrelerin muhalefetine ragmen Türkiye gelecekte tam üye olabilecek mi?
Ben her zaman diyorum ki medeniyetler bulusabilir, kaynasabilir. Türkiye'nin AB'ye dahil edilmesi karsilikli bir zenginlestirme olacaktir. Yani AB, Türkiye'nin ve Islamin kültüründen alacagini alacak, Türkiye Avrupa'daki medeniyetten etkilenecek. Baris içinde karsilikli saygi içinde yasayacaklar. Bunun olumsuz tarafini göremiyorum.

'Islami terör' dememeliyiz
Papa gelecek yil Türkiye'yi ziyaret edecek... Seçilmeden önce Türkiye karsiti düsünceler seslendirmisti.
Kardinal oldugu zamanki düsünceleri baskaydi, simdi daha yumusak. Türkiye'ye geldiginde ilk önce Ankara'ya gidecek sonra patrikhanemize gelecek ve eminim ki gerek Cumhurbaskani Sezer'le gerek Basbakan Erdogan'la gayet iyi anlasacaklar. Vatikan'in Istanbul'daki temsilcisi çok müspet konusuyor...

11 Eylül sonrasi Madrid'de, bu yil Londra'da patlayan bombalar Bati'da 'radikal Islami terör' sendromunu yeniden canlandirdi. Fransa'da Paris'i yakan olaylarda Kuzey Afrikali göçmenlerin dislanmasindan kaynaklanan bir sorun olmakla birlikte 'Avrupa'da Islami yüklesin' krizi gibi de gösterilmek istendi. Sizin bakis açiniz nedir?
Buna Islami terör dememeliyiz. Sayin Erdogan da bunu tekrarliyor çünkü terörist kimseler her kesimden çikabilir, her dinden olabilir. Yani ateist de olabilir çünkü bu bir ideolojidir yani bir dinle ilgi kurmamaliyiz. Viyana'da eski Iran Cumhurbaskani Hatemi, Afganistan lideri Karzai'nin de çagrili oldugu konferansta söyledim: Terör olaylarinin arkasinda mutlaka dini görmemeliyiz. Tersten söyleyeyim, milliyetçi ve siyasi amaçlara dini alet etmemeliyiz.

'Yazlari babamla kahvede çalisirdim'

Gökçeada dogumlusunuz. Geçmisin anilarindan baslayalim isterseniz...
Gökçeada'da 1940'da dogmusum, çocuklugum orada geçti. Rahmetli babam kahvecilik ve berberlik yapiyordu. Okulun tatil oldugu yaz aylarinda ben de kahvede çalisirdim, atesi yakip karsidaki çesmeden su getiriyordum. Köyümüzde hemen hemen Türk yoktu. Mübadelenin disinda birakilmisti ada, köylerin hepsi Rum'du. Ilkokulda Türk hocalarimiz vardi. Mecnune Hanim'i hatirliyorum, kompozisyonum iyiydi, ama o zamanlarda ruhbanliga egilimim vardi. Köyümüzün papazinin pesini birakmiyordum. Sapellere gidip ayine yardimci oluyordum. Okumayi çok seviyordum, kirlarda gezmeyi de...
Ilkokuldan sonra Istanbul'a gönderildim. Zografyan'a, oradan 1954'te Heybeliada Ruhban Okulu'nun lise bölümüne geldim, üç senede bitirdim, ardindan dört yil ilahiyat okudum. 1961'de mezun oldum. 1991'de Istanbul Fener Rum Patrigi seçildim.

'Patrigin idami ispat edilemiyor'

Lozan'a gelmeden, Tanzimat döneminde Osmanli'nin Müslüman olmayan azinliklara tanidigi haklardan söz edelim. Büyük devletlerin zorlamasiyla reformlar yapilmis, ama imparatorlugun pek de hayrina olmamis.
Istanbul'daki kiliselerimizin çogu 1800'lerde kuruldu çünkü dönemin padisahlari çok daha genis ufuklu ve çok daha aydin insanlardi. Ve Hiristiyanlara, azinliklara karsi daha mertçe davraniyorlardi.

'Parçalanma zarar verdi'
Balkanlar'daki uluslasma sürecinde özellikle Yunanistan'in bagimsizliginda kilisenin etkisi yadsinamaz. Cemaatler üzerinden gizli örgütlenmeler, Mora Isyani'nda patrikhanenin rolü... Istanbul Patrigi suçlu bulunmus. Fener meydaninda, patrikhanenin orta kapisinda...
Astilar!.. Patrik Grigorios. 1821'de idam edilmis. Bunlar deniliyor, konusuluyor fakat ispat edilmiyor. Biz patrikhane olarak Osmanli Devleti'ndeki parçalanmayi istemiyorduk. Çünkü patrikhanemiz o zaman bütün manevi kuvvetini kaybetti. Yunanistan Kilisesi Istanbul'dan koptu. Patrikhane, 1833'ten 1850'ye kadar 17 sene boyunca Yunan Kilisesi'ni aforoz etmisti. Patrikhaneye karsi bir ihtilal sayildi bu olay.
Balkanlar'daki uluslasma hareketleri patrikhanenin aleyhinde oldu. Bulgar, Sirp, Yunan kiliseleri bizden koptu.

Okulun bugünkü durumu

1- 1844-1915 yillari arasinda okul yedi sinifliydi. Bunlarin dördü lise, üçü Teoloji bölümüne aitti.
1915-1918 yillari arasinda 1. Dünya Savasi nedeniyle Istanbul'un birçok okulunda oldugu gibi egitim durmustur.
2- 1918-1923 arasinda okul bes yillik yüksekokul statüsüne yükseltilmistir.
3- 1923-1951 arasinda Cumhuriyet Türkiye'sinin okullariyla uyum saglayarak eski yedi yillik egitim sistemine dönmüstür.
4- 1951-1971 yillari arasinda dönemin Istanbul Rum Patrigi Athenagoras'in çabalariyla yeniden statü degistirilmistir. Liseden sonra dört yillik egitim verdigi halde, Milli Egitim Bakanligi'nin Talim ve Terbiye Dairesi'nin 25 Eylül 1951 tarih, sayi 2 ve 151. karariyla onayladigi Ögretim Yönetmenligi'ne göre, sadece rahiplik meslegine girecek ögrencileri yetistirmek amaciyla faaliyet göstermekte idi.
Verilen diploma ise, lise egitiminden sonra mesleki okullardan mezun olanlarin almis olduklari diplomaya esitti.

BITTI

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Mayıs , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2 3 4
5 6 7 8 9 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net