Anasayfa   İletişim  
Reklam  
-->
   
 
 
   
Google
   
   
    
 
 
 

 
 
 
 
 

Sırf Ortodoksların işi mi?

5 Şubat 2008  Oktay EKŞİ
oeksi@hurriyet.com.tr

Sırf Ortodoksların işi mi?


TAYYİP Erdoğan kendine göre zamanını, zeminini iyice hesap edip "Velev
ki türban siyasi simge olsun" diye başlayan cümleyi kullanalıberi
kamuoyu o konuya kilitlendi.

Tam bir "cambaza bak cambaza!" uyanıklığı...

Herkes "türban" yüzünden karşısındakinin saçını başını yolarken kimse
"Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’in Türkiye’ye yaptığı
gezinin sonuçları" üzerinde kafa yormak ihtiyacını duymadı.

Oysa Tayyip Erdoğan hükümeti, Türkiye’nin uzun yıllardır istikrarlı
bir şekilde izlediği bazı politikaları değiştireceğinin (hatta
değiştirmiş olduğunun) işaretlerini verdi:

Başbakan’a göre, "Fener Patrikhanesi’nin ekümenik olup olmaması
tamamen Rum Ortodoks kiliselerini ilgilendiren bir konu" imiş. Öyle
dedi.

Dışişleri Bakanı Ali Babacan da, hem 1971’den beri kapalı bulunan
Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nun tekrar açılması konusunu, hem de bu
"ekümeniklik" meselesini "tabu gibi görmemek gerektiğini" söyledi.

Bunlardan ayrı olarak iki ülke arasındaki çözülmemiş sorunların da ele
alınmış olduğu anlaşılıyor ama ona ilişkin yeterli bilgi kamuoyuna
yansımadığı için şimdilik sadece ekümeniklik konusuna bakmaya
niyetliyiz.

Baştan belirtelim ki ekümeniklik meselesi yani Fener’deki Rum
Ortodoks Patriği’nin kendi dünyasında "evrensel" bir statüye sahip
olduğunu kabul edip etmeme meselesi sadece Rum Ortodoks kiliselerini ve
cemaatini değil, -Başbakan’ın sözlerinin aksine- hepimizi, özellikle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ilgilendirir. O nedenle "Ne halleri
varsa görsünler" demek, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetme sorumluluğunu
taşıyan bir kişi için en azından görev ihmalidir.

Türkiye devletini neden mi ilgilendirir?

Önce Patrikhane bir Türkiye Cumhuriyeti kurumudur da ondan. Zaten
Patrikhane’nin İstanbul’da kalmasına Türkiye bu koşulla -biraz da
Başdelege Yardımcısı Dr. Rıza Nur’un Lozan’da İsmet Paşa’ya
yaptığı bir emr-i vaki yüzünden- razı olmuştur.

Türk kurumu olan Patrikhane Türk yasalarına tabidir. O nedenle sadece
Patriğin değil Piskopos olacak rahiplerin ve Sen Sinod (Kutsal Meclis)
üyelerinin "Türk vatandaşı" olmaları hem hukuk mantığının hem de
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi kurallarının amir hükmü gereğidir.

Ne var ki Erdoğan’ın bir önceki hükümeti, Sen Sinod üyeliklerine 2
Yunanlı, 1 Amerikalı, 1 İngiliz ve 2 Yeni Zelandalının getirilmesine ses
çıkarmamıştır.

Bu tepkisizlik, Patrikhane’nin ekümenik olma çabalarına destek
anlamına gelmektedir.

Patriğin ekümenik olduğunu kabul ederseniz artık onun getirdiği götürdüğü
din adamlarına Türk yasalarını zor uygularsınız. Çünkü Patrikhane’nin
Türk yasalarının üstünde bir statüye sahip olduğunu kabul etmiş
sayılırsınız.

Onu kabul edince Patrikhane, Ruhban Okulu’nu kimseye sormadan açar,
siz de ses çıkartamazsınız. Ekümenikliğin sırf Ortodoksları
ilgilendirmediğini de anlarsınız ama geç kalmış olursunuz.

 

 
Nutuk (Sesli ve Görsel)
 
Etkinlik Takvimi
Mayıs , 2024
PzrPztSalÇrşPrşCumCts
1 2 3 4
5 6 7 8 9 10 11
12 13 14 15 16 17 18
19 20 21 22 23 24 25
26 27 28 29 30 31
 
 
 
 
 
Copyright Aralık 2002 © balkanpazar.org
tasarım ve uygulama Artgrafi.net