Balkan Türklerinin sesi: Rumeli TV

Hasim Söylemez - Emin Akdag - Sayi: 636 - 12.02.2007  

Rumeli TV, bölgesel yayinciliktaki hassas noktalarin farkinda. Balkan göçmenleri televizyonun yayinindan memnun. Ancak simdilik maddî destekleri söz konusu degil.
 

--------------------------------------------------------------------------------

Artik ‘fark edilmenin’, ‘ses vermenin’ ya da ‘biz de variz demenin’ yolu televizyondan geçiyor. Ancak ortak kültür ve geçmise sahip insanlari birbiriyle bulusturan bölgesel televizyonlar, marjinal egilimlerin hakimiyetine girdiginde haliyle isin rengi degisiyor. Kültürel aktarimin yerini bölücülük nidalari aliyor. Tipki PKK yanlisi yayinlariyla tepki çeken Roj TV örnegindeki gibi.

Ama isi tadinda birakan, daha dogrusu, tatsizligi hiçbir zaman arzulamayan yayin kuruluslarinin sayisi da her geçen yil artiyor. 30 Agustos 2006 tarihinde Istanbul Gaziosmanpasa’dan bu niyetle yayina baslayan Rumeli TV, Genel Müdür Burak Özbay’in anlattiklarina göre tatsizliga prim vermemede kararli görünüyor. Uydu üzerinden izlenen televizyonun hedef kitlesi, kapsama alanindaki bütün Rumeliler. TV, Türkiye’nin dogu siniri ile Ingiltere’nin okyanus kiyisi arasindaki cografyada seyredilebiliyor.

BALKANLAR ÜZERINDEN MILLIYETÇILIGE HAYIR!

Tamamen kisisel bir olusum Rumeli TV. Herhangi bir vakif, dernek ya da benzer bir sivil toplum kurulusuyla maddi ve manevi dirsek temasi söz konusu degil. Aslen Rumeli kökenli üç isadami ilk etapta ‘Gaziosmanpasa için ne yapabiliriz?’ diye düsünüyor. Fikrî himmet; Bayrampasa, Eyüp ve bütün Istanbul derken, ‘Rumeli insanina neler verebiliriz?’ noktasina kadar genislemis. Rumeli insaninin kendini bulabildigi, görebildigi ve ortaya koyabildigi bir kanal fikri dogmus böylece.

Hedef kitle Rumeli insani ama temelde bir ayrim yok. Yeri geldiginde horon da geliyor ekrana, halay da. Hakkâri’den mesaj geçen de var, Diyarbakir, Mardin ya da Kars’tan da...

Izleyenlerin önerileriyle sekillenen ‘Rumeli Yollarinda’ isimli programin ekibi Nigde ve Eskisehir’e de çekime mesela. Yakinda Akdeniz illerine düsecekmis yollari. Televizyon yayinciligi bir hayli pahali. Teknolojik alt yapi, stüdyo, kamera ve diger ekipmanlar hep arti para demek. Su siralar kendi yaglariyla kavrulduklarini söylüyor Burak Özbay. Hedeflerin gerçeklesmesiyle finansal güç arasindaki dogru orantinin farkinda. Reklâmsiz ve sponsorsuz islerin uzun soluklu yürümeyeceginin de. Tam da bu noktada Rumeli Balkan Türkleri Federasyonu Baskani Özcan Pehlivanoglu’nun dile getirdikleri anlam kazaniyor: “Balkanlardan Anadolu’ya 1820’den beri 38 milyon insan göçtü. 2 bin 200 üzerinde dernek var. Anadolu’da çok büyük bir nüfus var anlayacaginiz Rumeli kökenli. Hâlâ Rumeli ve Balkanlar’da 12 milyon insan yasiyor. Müslüman Türk nüfus bu. Rumeli TV bu açidan önemli. Hem bu insanlar hem de Türkiye’dekiler TV’yi seyredip kendilerini görme sansi buluyorlar.”

RUMELI TV BIR ILK

Pehlivanoglu, 7 federasyonun bagli oldugu konfederasyonun baskan yardimcisi ayni zamanda. Konfederasyon 250 dernekle irtibatli. 32 ilde agirligi var. Konfederasyonun televizyona destegi simdilik manevi baglamda. “Biz olmasak o televizyon yasayamaz. Biz varsak o kurulus devam eder.” diye açik konusan Pehlivanoglu, ileride maddî destek ve katki saglayabileceklerini kaydediyor. Balkan insaninin üzerinden milliyetçilige ve Türkiye’nin menfaatlerine aykiri davranilmasina karsi çikarak, “Bunu yapana karsi oluruz. Rumeli TV, bu manada çok ciddi güzel kültürleri bütünlestirici bir yayin yapiyor.” diyor.

Rumeli TV, seslendigi cografyada ilk olma özellini de sahip. Bu özel durumu, televizyonun sorumlulugunu daha da artiriyor. Genel Müdür Özbay, pek yayinda paket programlarin yani sira canli programlara agirlik vereceklerini kaydediyor. Bunun için teknik alt yapi ve prodüksiyon ekibini güçlendirmekle mesgul su siralar. Tabii ki haber de, bir televizyonun en ana yayin unsurlarindan biri. Televizyonlara haber servisi ve haber program hizmeti sunan Cihan Haber Ajansi’yla görüsmeler sürüyormus.

Mevcut durumu Özbay söyle özetliyor: “Pek çok kanal paket yayin yapiyor. Ana kanal olmak için belli bir teknik altyapi gerekiyor. Teknik alt yapiya göre personel sayisi belirleniyor. Su anda isi 15-20 kisiyiz.. Çevremizdeki gönüllülerle birlikte 100. Asil isi götürenlerin teknik olarak pas sahasini genisletmek zorundayiz. Yakinda burada film, belgesel ve diger programlari; onlari yapacak insanlari da göreceksiniz. Televizyonculuk geçmisim var. Ekibimin yüzde 80’i de TV geçmisine sahip.”

Özbay, ilk olmanin sorumlulugunu yerine getirmeye çalistiklarini da belirterek, “Makedonya’dan, Üsküp, Kosova, Bulgaristan, Yunanistan; daha kuzeyden Belçika ve Fransa’ya kadar temas halindeyiz insanlarla. Insanlar bizi ariyorlar. Çünkü onlara arayin sesiniz, kulaginiz, gözünüz olmaya çalisalim diyoruz. Projelerimiz de o yönde paralel bir sekilde büyümekte.” diyor. Internet üzerinden yayin için çalismalarinin sürdügünü de ifade ediyor.



MUSTAFA VATANSEVER*: RUMELI TV'YI IZLIYORUZ

TV’den gelip bizimle görüsmeler yaptilar. Televizyon açacaklarini söylediler. Biz de kendilerine her zaman yardimci olacagimizi söyledik. Simdi üyelerimize Rumeli TV’yi izlemelerini söylüyoruz. Ama biz bu zamana kadar TV’ye ihtiyaç duymadik. Internet araciligiyla islerimizi yürütüyorduk. 1984’te kuruldu dernegimiz ve 25 subemiz 42 bin üyemiz var. Rumeli TV’nin yöremize ait kültürümüzü tanitmasi açisindan kendilerini destekliyoruz ama bunun disinda bir destegimiz yok. Ileride nasil olur bilmiyoruz. Çogu insanin da TV’den haberi yok. Bu normal bir durum. Taninmasi için zaman geçmesi gerekir.

*Balkan Türkleri Dayanisma ve Kültür Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi